Demokratik kitle örgütlerinden STK’lara

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2006

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

İstanbul Bilgi Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/closedAccess

Özet

Amacımız önce konjonktürel bir analiz yapıp kapitalizmin 20. YY’dan bu yana gelişimini incelemek. Bu süreci tabii ki bir çok açıdan derinlemesine inceleyebiliriz. Biz bu konuşmada gelişimin özellikle toplumsal örgütlenmeler daha spesifik olarak STK’larla olan ilişkisine ele almak istiyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemde STK’ların önemli bir aktör haline gelmesinin nedenlerini inceleyebilmek için 20 YY’dan günümüze çok çeşitli, parallel gelişen içiçe geçmiş süreçlerden söz ettiğimizi bilmemiz gerekiyor. Birinci bölümde iktisadi konjonktürü inceleyeceğiz. Bu incelemede yapacağımız dönemselleştirme için iktisat literatürüne uygun olarak keynesgil dönem (keynesgil genişlemeci politikaların uygulandığı dönem), neo liberal dönem (neo-liberal daraltıcı politikaların uygulandığı dönem) kavramlarını kullanacağız . İkinci bölümde üretim sistemi ele alırken buradaki dönemselleştirmede fordist, post-fordist kavramlarını kullanacağız . Birinci ve ikinci bölümlerde incelediğimiz iki parallel süreç, önce sanki STK’larla ilgisizmiş gibi gelecek ama üçüncü bölümden itibaren iki alt başlığı (her iki sürecin işgücü ve sosyal güvenlik üzerindeki etkileri) ele almaya başladığımızda, doğrudan STK’ların işlevlerini ilgilendiren bu iki konunun billurlaşması için ilk iki bölümün nasıl temiz bir arkaplan oluşturduğunu görebileceğiz. Dördüncü sürecimiz ise daha çok devlet – vatandaş ilişkisi çerçevesindeki demokrasiden katılımcı demokrasiye kavramları ile dönemselleştirilebilir. Belki de modernizmden post modernizme demek daha iyi olur ya da ulusaldan küresele. Bu bölüm de aynen üçüncü bölüm gibi, STK’ların işlevlerini billurlaştırmakta çok yararlı olacaktır. Konuşmanın bir iki açığına /eksikliğine dikkat çekmek isterim. 20.YY’ın başından başlayarak bir konjonktürü aslında içiçe geçmiş çeşitli katmanların ilerlemesi açısından incelerken bunların birbirini etkileyen katmanlar /düzeyler olduğunu bilip, herhangi bir katmanın (ekonomik) belirleyici olduğuna ilişkin bir indirgemecilik yapmamak gerekir. Konuşma içinde bazen bunların dozu kaçabilir. İkincisi genel bir gelişme sürecinden söz ediyoruz. Hiç birinde Türkiye’nin özgüllüklerini tartışmaya dahil etmiyoruz. Üçüncüsü ve belki de en önemlisi dönemselleştirmeye dayalı bir analiz yaptığımızda hep karşımıza çıkan bir sorun var: O da aslında dönemlerin bir birinden hiç bir zaman keskin bir duvar ile ayrılmadığı, gelenekselin modernin içinde olduğu, geleneksel ve modernin ise post-modernin içinde olabildiğini unutmamak gerektiğidir. Hiç bir dönem saf bir dilim olarak düşünülmemeli. Dönemin özelikleri diye çeşitli katmanların özelliklerini sayarken ve bunları kutulara sokarken kastettiğimiz özellik en yaygın olmayabilir ama dönemin geçirdiği süreç açısından belirleyici olan, ona doğru evrilen bir özellikten söz ettiğimizi unutmayalım. Bu nedenle konuşmanın sonunda yer alan dönemleri kıyaslama kutuları ak ve kara olarak görülebilir. Ama böyle bir dönemselleştirme/kutulaştırmanın yararlı bir görsel araç olduğunu kabul etmek gerekir. Ancak unutmayalım ki, arkadaki zenginliği yansıtmıyor.

Açıklama

43 pages

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye